Ebeveynlerinin çocuğa sunduğu deneyimler, çocukla kurdukları iletişimin niteliği, sağladıkları öğrenme olanakları ve çocuğa örnek olacak alışkanlıkları ile çocuğun karakteri biçimlenir.
Her ailenin farklı bir yapısı vardır ve bu yapı çocuğa karşı tutumlarını da belirler.
- Baskıcı aile tutumları
Çocuğun birey olmasına izin verilemez. Ayrı bir birey gibi değil, annenin bir uzantısı gibi davranılır. Katı kurallar ve cezalarla disiplin sağlanmaya çalışılır. Bu tür ailelerde yetişen çocuklar genellikle benlik algısı ve özgüveni eksik, çevresiyle ilişki kurmayı başaramayan, kendini yetersiz ve güçsüz hisseden, sindirilmiş ya da aksine saldırgan, yeniliklerden korkan ve kaçınma davranışları benimseyen (örneğin yalan söylemek) bir yetişkin olacaktır.
- Tavizkar aile tutumları
Baskıcı ailenin aksine çocuğun hiç bir sınırı yoktur. Her istediği yapılır ve evin hakimiyeti çocuğun elindedir. Çocuğun olmayan sınırlar nedeniyle aşırı davranışları ağır cezalarla tolere edilmeye çalışılır. Bu şekilde yetişen çocuklar kurallara uymakta zorluk çeken, yaşadıkları nedeniyle başkalarını suçlayan, arkadaş ilişkilerinde aşırı talepkar olan, sorumluluk almaktan kaçınan, çabuk hayal kırıklığına uğrayan ve bu sebeple depresif bir ruh hali olan bir yetişkin haline gelir.
- Aşırı koruyucu aile tutumları
Ebeveynler tarafından aşırı korunan çocuklar, yetişkin olduklarında bağımlı ilişkiler kurar. Sorumluluk alamaz. Özbakım becerilerinden kendini ifade etmeye kadar pek çok konuda yetersizlik hissiyle yaşar. İnisiyatif almakta zorlanır. Sürekli bir kurtarıcı arar.
- Demokratik aile tutumları
Çocuk evde bir birey olarak kabul edilir ve fikirleri alınır. Aile çocukla saygılı bir iletişim kurar. Bu şekilde yetişen çocuklar, sağlıklı bir gelişim gösterirler. Özgüven eksikleri olmaz. Bağımsız düşünebilir ve hareket edebilir. Başkalarının fikir ve ihtiyaçlarına saygı gösterir. Kendinin önemli ve değerli olduğunun bilincindedir ve başkalarıyla da bu şekilde iletişim kurar.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın