Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Kasım 22, 2010

Uyku Eğitimi Notlarım- 1 : Uyku Nedir?



Ada büyürken ben de hem kendim için hem Ada için faydası olacağını düşündüğüm bazı eğitimler almaya başladım. Çocuk yetiştirmenin her adımı farklı bir zorlukla birlikte geliyor. Daha önce hiç bilmediğim şeyleri araştırmak zorunda kalıyorum çoğu zaman. Çoğu zaman kitaplardan, internetten bulabildiklerim, etrafımdan öğrenebildiklerim yeterli görünmüyor gözüme. Elime geçen bilgiye tam olarak ikna olmadan içim rahat etmiyor.

Ebeveynlik farklı bir uzmanlık alanı olarak uzanıyor gözümün önünde. Farklı ve korkutucu. Bilmeden yaptığım ya da yapmadığım bir şeyin Ada'ya zarar verebileceğini düşünmek beni daha önce hiç yaşamadığım bir duygu ile tanıştırdı; Kaygı.

Bin yıl düşünsem kaygılı bir ebeveyn olacağım aklıma gelmezdi oysa ki. Bu kadar her şeye titizleneceğim ve Ada'ya doğru davranmaya çalışmanın hastalık derecesine varabileceğini düşünsem bile karakterimin buna müsade etmeyeceğine ikna ederdim kendimi. Ama öyle olmadı.

Gerçekten; bir bebek doğdu ve bambaşka bir karakterle yeni bir kadın; bir anne doğdu. 


Araştırmalarımın yoluma çıkarttığı uyku eğitimi sertifika programında aldığım notların ilk parçasıyla uyku dosyasına başlayalım;

Uyku Nedir?

Uyku, organizmanın dinlenmesini sağlayan ve vücudu yaşama yeniden hazırlayan bir yenilenme dönemidir.

İnsanlar doğumdan itibaren hayatlarının üçte birini uykuda geçirirler. Yeni doğanlar günün 18-20 saati uyurken erişkinliğe doğru uyku süreleri azalır ve 4-11 saate düşer. Büyüme hormonu ve uyku arasında bir bağlantı olduğu artık bilinmektedir.

Uyku beynin bir fonksiyonudur. Biyolojik saatin bir gereği olarak düzenli bir şekilde günlük yaşamın bir parçasını oluşturan uyku, vücutta tam bir restorasyon işlemi yapar. 

Yapılan çalışmalarda derin uykuda vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun, büyüme hormonunun salgılanmasının arttığı, adernalin ve kortikosteroidler gibi katabolik hormonların salgısının azaldığı tespit edilmiştir. 

Düzenli uyku vücut performansını arttırır. Kronik uykusuzluk mental yetersizliğe neden olur. Uyku esnasında başta merkezi sinir sistemi olmak üzere organizmanın büyük bir bölümünde günlük yıpranmalar onarılır. 

Uykuda herhangi bir bozukluk olduğunda bu sistemler verimsiz çalışmaya başlar. 

Uyku laboratuvarlarının kurulmasıyla uykunun gizemi çözülmeye başlamıştır. Bugün artık biliyoruz ki uyku eskiden zannedildiği gibi pasif bir durum değil aktif bir restorasyon durumudur.