Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Temmuz 02, 2012

Gebelikte 24. ve 25. Haftalar



Deniz Hanım 6 aylık oldu. Hiç geçmiyor gibi görünen ama çok çabuk geçen bir 6 aydı bu benim için. Yaşarken çok zordu ama şimdi geriye dönüp baktığımda "ne çabuk altı aylık olduk yahu!" diyorum. Hazırlıklarımızın büyük bir bölümünü tamamladık. Abisi gibi zamansız gelse bile hayalimdeki gibi karşılamak istiyorum Deniz kızımı. Doğum çantamız hazır, geriye gebeliğin en eğlenceli hazırlıkları kaldı. Hastane süslemeleri, bebek şekerleri, loğusa şerbeti sunumu için ve ikramlar için süslü püslü bardaklar, tabaklar...  

Doğumu bir aksilik olmazsa yine Ethica İncirli Hastanesinde yapmayı planlıyorum. Bildiğimiz bir yerde kendimizi daha güvende hissedeceğimiz konusunda hem fikir olduk eşimle. Üstelik bakım ve konaklama kısımlarından da memnun kaldığımız bir hastane dururken macera aramanın anlamsız olacağını düşündük. Dilek Hanım'ın muayenehanesi de çok yakınında olduğundan günde 3-4 kez yanıma uğrayabiliyor, daha güvende ve daha kontrol altında hissediyorum kendimi böylece.

24. Haftada 50g şeker yüklemesi yapıldı. Gebelik şekeri taraması diye de biliniyor bu, aç karnına yapılıyor. Yine Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldı taramam. Yine -çok şükür- referans aralığında, hatta alt sınıra yakın çıktı. İçimizi rahatlattı sonuçlar zira artan iştahım ve ani kilo alışım ( 6 ayda 10,5 kilo) Dilek Hanımı biraz huzursuz etmişti. Şeker yüklemesi esnasında yapılan kan sayımım da normal çıktı, dolayısıyla yeni ilaç kullanmamam gerekmeyecek. Hala flor, balık yağı ve artık iyiden iyiye salladığım kan haplarımı kullanıyorum. Bir de çatlak kremimi.

Bu hafta Deniz anne karnında çevresini algılamaya başladı daha doğrusu başlamış. Bence daha önce başlamıştı zaten, çünkü ne zaman gerilsem, sinirlensem ya da üzülsem aşırı hareketli oluyordu. Bundan böyle uyaranlara tepki verecek dedi Dilek Hanım. Eğer kıpırtısız ise ve ben karnımı kaşır, pıt pıt vurursam o da içeriden aynı şeyi yapıyor. Bir de eğer tesadüf değilse Ada'nın sesine tepki veriyor gibi geliyor bana. Ada bağırdığında pıt pıt vurmaya başlıyor.

25. Haftanın son günlerini yaşadığımız şu günlerde, Deniz artık yeri daraldığı için-miş- eskisi kadar seri hareket etmiyor, hareketleri canımı yakmaya başladı ve dışarıdan iyice belli oluyor artık. Ayaklarını dayayıp ittirdiğinde nefesimi kesiyor mesela.

Bir de çok lazımmış gibi bulantılarımız geri geldi. Aman ne güzel, ne eğlenceli.

Bu hafta Dilek Hanım'a tatile gidip gidemeyeceğimi sordum; Havuza girmemek ve güneş altında kalmamak, kendini çok fazla yormamak kaydıyla gidebilirsin ancak yola çıkmadan bir gün önce görmem gerekiyor yine de dedi. Deniz kısmından çok emin değil. Temiz olması koşuluyla, çok fazla kalmamak koşuluyla, çıkar çıkmaz ıslak mayoyu değiştirmek koşuluyla vs. vs. sayarken girmemenin daha mantıklı olacağına karar verdim ben de.

Sorduğum diğer bir soru da; psikolojimin ne kadarının gebelikten kaynaklandığı ve normal olduğuydu - ki tamamı gebelik hormonlarından kaynaklanıyormuş ve çok normalmiş. Gebeliği zorlu geçen anneler arasında depresyona girenlere bile rastlanabildiğini söyledi. Rahat edebileceğim, kendimi iyi hissedeceğim şeyleri yapmamı önerdi. Canım sürekli ağlamak istiyor ama dediğimde de, ağla o zaman dedi. Normal olduğumu öğrenmek keyfimi yerine getirdi biraz zira iyice delirdiğimi düşünmeye başlamıştım. Kaygılarım, üzüntülerim tamamen normalmiş. Ada'ya hamileyken de dönem dönem kendimi psikolojik olarak kötü hissettiğim oluyordu ancak bu kez çok daha fazla ve daha derin hissediyorum mutsuzluğu.

Doğurunca geçermiş. E o zaman sağlıkla doğsun Deniz'im.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın