Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Mart 14, 2012

Gebelikte 8. ve 9. haftalar



Onuncu haftamıza girmişken üşengeçlikten yazmadığım son iki haftayı yazayım diye düşündüm zaman geçince yaşadıklarını unutuyor zira anne denen şahsiyet.

İki haftamız epeyce sıkıntılı geçti. Sekizinci haftada birden bire artan kusmalarım sebebiyle yatağa çivilendim. Yesem de yemesem de, koku duysam da duymasam da mütemadiyen kustum bu haftada. Dolayısıyla açlıktan baş dönmelerim de arttı. Almam gereken kiloyu alamadım. Sürekli uyudum, sürekli ağladım.

8. hafta doktor muayenemizde arkadaş kalp atışlarını karın ultrasonunda göstermemekte inat edince stresim bir üst levela çıktı. Neyse ki vajinal ultrasonda burnuna dayanmış ultrason cihazına çok fazla karşı koyamadı da minik kalp atışlarını izleyebildim.

Normal gelişiminde gidiyormuş, neyle gelişiyor bilmiyorum zira beslenebileceği bir gıda maddesi almama izin vermiyor. Bir gün boyunca sadece bir adet yeşil elma yiyebilmişliğim var yani, o dereceyiz. Bir de çocuk gelişim uzmanımız Nilüfer Karataş'ın STET için verdiği Beslenme Seminerinde gebelikte anne nasıl beslenirse çocuğun beslenme alışkanlığı o şekilde devam eder kuralını öğrenmişken yiyememek iyice stres yaratıyor açlığın yanı sıra.

Dokuzuncu haftada kusmalar geçti. Baş dönmesi baki kaldı. Ancak 9+4 de kötü bir sürprizle karşılaştım.Yoğun bir kanama ile.

Ada'ya hamileyken de kanamalarım olmuştu ancak lekelenme şeklinde olduğundan kanama olduğu an hastaneye koşup kalp atışlarını izleyebiliyordum. Bu kez kanama yoğun olunca kesilinceye kadar kesinlikle kalkıp gelmiyorsun dedi Dilek Hanım. Düşükse zaten yapacak bir şey yok ancak sadece kanama ise kendini yorman çok riskli, olmayacağı varsa da oldurmayalım deyince yatmaktan ve endişelenmekten başka çarem kalmadı. İki gün boyunca her belirtiyi izleyerek yattım. Tuvalete bile kalkmadan. Hemen progestan başladık tabi. İlk kez kullanıyorum, sıkı kafa yapıyormuş onu keşfettim. Bir de kütük gibi uyutuyor. Aksi taktirde iki günü mümkün değil geçiremezdim.

Bir buçuk gün süren yoğun kanama sonrası kanama kesilir kesilmez soluğu Dilek Hanımın yanında aldım. Ultrasonda önce elini kaldırdı minik bebeğimiz, o an hissettiklerimi anlatmamın imkanı yok. Seni selamlıyor annesi dedi Dilek Hanım ve ben ağlamaya başladım. Sonra pıtı pıtı atan kalbini gördük. Çok şükür ki herşey yolunda.

Ancak bebeğimin bulunduğu bölgede büyükçe bir miktar kanama alanı var. Dolayısıyla uzun bir süre yatmam gerekecek. Progestana devam edilecek, ilişki olmayacak ve tuvalet için dahi kalkılmayacak.

Benim gibi tez canlı birine yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri bu işte. Yat emrini aldığımdan beri aklım sokaklarda. Kitap okuyarak, bloga bakarak ve eminim ki çokça da sıkılarak geçecek bu zaman ama "Deniz"im sağlıkla gelecekse katlanacağız ne yapalım...

Yarın ola hayrola.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın