Son günlerde televizyon ve sosyal medyada saf su ile ilgili
enteresan bir tanıtım filmi dönüyor. Henüz denk gelmediyseniz buradan
izleyebilirsiniz.
Endişeli bir sesle dile getirilen “Saf su akü suyudur” “Saf
su kalorifer suyudur” gibi ibareleri duyunca “saf” olanı “temiz, doğal ve
sağlıklı olan” olarak algıladığım için-hangimiz böyle algılamıyoruz ki?- konu
ilgimi çekti zira tanıtımın devamında “bunu bebeğinizin cildine sürer misiniz,”
diye soruyor. Bunu bilebilmek için sağlıklı zannettiğim şeyin aslında ne
olduğunu öğrenmem gerekti.
Saf su nedir ve bunu
bebeğimin cildine sürer miyim?
Saf su, ismiyle müsemma bir şekilde doğada saf olarak
bulunan bir şey değil. Suyun doğal hali değil yani. Aksine çoğunlukla sanayide
kullanılan deminarize su, damıtılmış su gibi değişik isimleri olan ve çeşitli
işlemlerden geçirilerek içerisinden mineralleri ayrılan, sertliği ve
iletkenliği neredeyse sıfıra indirilmiş, yoğuşturulmuş su demek. Sanayide
kullanım amacı kullanılan ekipmanın zarar görmemesi zira içerisinde doğal
mineral ve organizmalar alındığı için paslanma gibi “doğal suyun” neden olduğu
şeyleri engelliyor, kireçlenmeyi önlüyor,
iletkenliği sıfır olduğu için akülerde kullanılabiliyor vs… İsmindeki
“saf”lık içerisinde yararlı, zararlı hiçbir şey kalmamasından ileri geliyor. Bildiğimiz
su önce filtreleniyor, ardından iyonlarından ve karbondioksitten arındırılıyor.
Yani reklamlarda ismi geçen bu “saf su” bir şekilde “üretilerek elde edilen su”
demek. Bizim bildiğimiz doğal suyun içerisinde bulunan demir, sodyum, potasyum
gibi mineraller, pozitif yüklü iyonlar ve negatif yüklü iyonlar (yani katyon ve
anyonlar) bu elde edilmiş “saf suyun” içerisinde bulunmuyor. Kullanım alanları
otomotiv, kimya, tekstil, boya sanayii gibi geniş bir alana yayılan üretilmiş
suyun ositlenme önleyici, kireçlenme önleyici, metal parlatıcı gibi görevleri
varken bebeğimle ilgili bir ürünün içinde neden yer aldığı bir yana, yer alması
durumunda bebeğime ne yapacağını merak etmedim değil.
Konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan yaptığım okumalarda bu
konuya ışık tutabilecek ilginç bilgiler vardı. Bir tanesi “Suyun saf olmayı
seven bir varlık” olmadığından bahsediyor ve mineralsiz su tüketildiğinde
vücuttaki mineralleri bir sünger gibi emdiğini anlatıyor. (Bu nedenle de
elektronik alanında mikroçiplerin temizliğinde kullanılıyormuş.) İçerisinde
herhangi bir canlı barındırmadığı ve üremesine izin vermediği için paket
gıdalarda raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılıyormuş. İçerisinde canlı
barındırmaması, yararlı bakterileri de yok etme gücü demek. Bu da vücudun savaş
mekanizmasını bozabildiği gibi uzun süreli temasta cilde zarar verebiliyor. Bu
nedenle antibakteriyel ürünlerden bile özellikle uzak duranlar için tercih
edilebilir bir şey değil.
Reklamlarda bahsi geçen “saf su” ibaresi suyun doğallığına
mı atıftır yoksa gerçekten saflaştırılmış bir sudan mı bahsediyorlar bilemem.
Ancak konu bebekler olunca riske girmeye gerek yok diye düşünüyorum.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın