Sadako'nun arka kapağında "Bu kitabı beğenmemek ya da unutmak olanaksız" yazıyor. Ben çevirisini beğenmedim ama kitabı unutmayacağımdan eminim. Sadako vicdan sahibi olan hiç kimsenin bir kez duyduktan sonra unutmayacağı bir hikaye.
Sadako,hayat dolu bir kız çocuğu. Tek isteği atletizm yıldızı olmak. Koşmak. Koşmak. Koşmak. Ailesindeki -ve çevresindeki- pek çok kişi 2. Dünya Savaşı'nda Japonya'ya atılan atom bombaları yüzünden ya da sonrasında bu sebeple yakalandıkları lösemiden ölmüş. Ebeveynlerinin en büyük korkusu olan Lösemi, Sadako'da kendini gösterecek. Sadako Lösemiye yakalandığını büyük turnuvaya hazırlanırken öğrenecek.
Japon inanışına göre; hasta olan biri kağıttan bin tane turna kuşu katlarsa, hastalığından kurtuluyor. Sadako da buna inanıyor. Ve kağıttan turnaları katlamaya başlıyor.
Sadako öldüğünde altı yüz kırk dört turna kuşu katlayabilmişti. Kalanı arkadaşları tarafından katlanarak mezarına kondu.
Arkadaşları atom bombasının yol açtığı hastalıklar yüzünden ölen bütün çocuklar için bir anıt yapılmasını hayal ederek dünyanın dört bir yanından para topluyor ve 1958'de bu hayalleri gerçek oluyor. Anısına kurulan Kağıttan Turna Kulübü üyeleri her yıl Barış Günü olan 6 Ağustos'ta bu anıtın altına bin tane turna kuşu koyuyor. Aynı zamanda şu isteklerini de iletiyorlar tüm dünyaya:
Bu bizim yalvarışımız
Bu bizim duamız
Dünyada barış istiyoruz.
Sadako: Beyaz Balina Yayınları
Eleanor Coerr
Çeviri: Zuhal Yeke
Bu Blogda Ara
Bu Blogda Okuyabilirsiniz:
Kasım 23, 2010
Bir Kitap
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın