Fiziksel zorlukların yanına bir de psikolojik zorluklar eklendi bu ara. Kusmalar neredeyse azalmış olsa da; (7. haftanın sonlarına doğru özellikle yağ ve baharattan uzak durduğum sürece neredeyse hiç kusmamaya başladım) mide bulantısı ve halsizlik (bu ikisi arasında bağlantı var mı bilmiyorum) aynı şiddetle devam ediyor.
Sürekli uyumak, uyumak, biraz daha uyumak istiyorum!
Evde bir bebek daha olunca da bu neredeyse imkansız tabii ki. Öğlen uykularını Ada ile birlikte uyur olduk bu hafta. Kucak kucağa mışıl mışıl uyuyoruz oğlumla. En azından günün ortasında alınmış bu iki saatlik uyku enerjimi tazeliyor.
Gaz problemi başlayınca süt içmeyi bıraktım. Zaten zorla içiyordum. Süt yerine daha bol yeşil yapraklı sebze (sarımsaklı yoğurtlu semizotu hem de kabızlığı önlüyor) tüketmeye çalışıyorum.
Bunun dışında çok şükür ki; çatlayacakmış gibi süregiden karın ve kasık ağrım geçti. Ara ara acıma şeklinde ağrım olsa da çok yorulduğumda ya da Ada'yı uzun süre kucağımda taşıdığımda olduğunu keşfettim bunun da. Önlemi alınabilecek bir şey yani.
Ruhsal duruma gelince. Tam bir depresyon öncesindeyim. Kendimi inanılmaz yalnız bırakılmış ve mutsuz hissediyorum! Hamilelikten kaynaklandığını bilmek bazen kendimi sakinleştirmeme yetse de; çoğu zaman gözyaşlarına boğulabiliyorum.
Karnımdaki miniğin durumu da böyleymiş;
Böbrek, kalp, sinir sistemi gelişmeye başlar, kalbi dakikada 150 kez çarpmaya başlar. Beyin,omurilik bağlantısı oluşur. Esas organ ve sistemleri tamamen olmasa da gelişir. Organ gelişimi nedeniyle kritik bir dönemdir.El ve ayak parmakları, dizleri ve dirsekleri gelişmeye başlar, bacakları uzamaya, kolları gelişmeye ve elleri bilekten esnek hal almaya başlar.
Kemikleri sertleşmeye , kıkırdak dokuları oluşmaya başlar. Yüz özellikleri daha belirginleşir. Gözleri, göz kapakları ve burun delikleri şekillenmeye başlar.
Embriyo bu ayın sonlarına doğru fetus adını alır. Fetus sürekli yer değiştirir, hareket eder ancak siz henüz hissetmezsiniz.