Döllenmiş yumurtanın yerleşip gelişebilmesi için uterus duvarları ve kılcal damarları farklılaşır. Vücut tarafından uterusun bu bölümünden oluşturulan plasenta süngerimsi bir yapıdadır. Plasentanın bir bölümü endometrium adı verilen uterusun iç tabakasına yerleşmiş, diğer ucu ise göbek kordonuna bağlanmıştır. Rengi koyu kırmızı, morumsu olan plasentanın iki yüzü ve lopları vardır. Fetüsün büyümesiyle birlikte uterus ve plasenta genişler. Yarı geçirgen özelliğe sahip olan plasenta anneden gelen maddeleri bebeğe iletirken adeta süzer ve zararlı maddelerin geçişini engeller. Ancak ayırt edemediği bazı zararlı maddeler de olabilmektedir. Bu nedenle anne adayı beslenmesinde dikkatli olmalı, sigara, alkol gibi maddeleri kullanmamalı ve doktor kontrolü olmadan hiçbir ilacı almamalıdır.
Plasentanın 3 ana işlevi vardır.
Metabolizma (Özellikle gebeliğin ilk dönemlerinde glikojen, kolesterol ve yağ asitlerini sentezlemek.)
Taşıma ( Bebeğin vücudunda oluşan artık maddelerin çoğu ve karbondioksidi anne vücuduna taşımak, anneden besinleri ve oksijeni bebeğe taşımak.)
Endokrin fonksiyon ( Gebeliğin devamını sağlayan hormonları salgılamak.)
Göbek Kordonu
Bebeği plasentaya bağlayan göbek kordonu embriyonun göbek sapından gelişir. Plasentayla bebek arasında bağlantıyı sağlayan göbek kordonunda üç adet damar vardır. Bu damarlardan kalın olanı plasentadan gelen ve oksijenden zengin kanı fetüse taşırken, diğer iki atardamar bebekte oluşan artık maddeleri plasenta yoluyla anneye gönderir. Bu damarların etrafı elektrik kablolarında olduğu gibi sağlam bir kılıfla sarılıdır.
Doğum gerçekleştiğinde göbek kordonu kesilir ve bebeğin plasentaya bağımlılığığum gerçekleştiğinde göbek kordonu kesilir ve bebeğin plasentaya bağımlılığı biter.
Amnios Kesesi ve Koryon Zar
Döllenen yumurtanın uterus iç duvarına gömülmesi ile bu kese oluşmaya başlar. Amnios kesesi, embriyonun kıvrılmasıyla onu tamamen içine alır ve sıvı salgılamaya başlar. Bu sıvıya amnios sıvısı adı verilir. Koryon zarı ise amnios kesesi içindeki fetüsü çevreleyen ikinci bir zardır. Amnios sıvısı bebeği sarsıntıdan, dışarıdan gelen darbelerden korur, bebeğin vücutın uterus iç duvarına gömülmesi ile bu kese oluşmaya başlar. Amnios sıvısı bebeği sarsıntıdan, dışarıdan gelen darbelerden korur, bebeğin vücut ısısını korur ve bebeğin rahat hareket etmesini sağlar. Doğum anında ise kayganlık sağlayarak doğumu kolaylaştırır. Amnios sıvısının gereğinden az ya da çok olması bebek için risk oluşturur.
Kaynak: Megep, Naciye AKYILDIZ, Anne ve Çocuk Sağlığı 1-2-3ı
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın