Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Şubat 06, 2012

Grip, Otit ve Gebelik



Kaybolduk bu aralar biliyorum. Halbuki blog yazmaya çok müsait günler geçirdik geçtiğimiz hafta. Kar yüzünden evlere kapandık, okul yok, iş güç yok oturup yazsam ne yazılar çıkardı ama yazamadım; zira pazartesiden beri ev revir gibi. 

Ada'nın gribi orta kulak iltihabına çevirdi.

Benim gribimin çevirdiği şey çok acayip ona sonra geliriz.

Grip nedir? 
Sıklıkla karşılaşılan solunum enfeksiyonları arasında birinci sırayı “grip” alıyor. Virüslerle meydana gelen grip hastalığı yaklaşık 1 hafta veya 10 gün kadar sürmektedir. Özellikle sinema, tiyatro, huzurevi, kışlalarda, sigaranın kapalı ortamda çok içildiği yerlerde hastalığa yakalanma olasılığı daha fazladır.

Belirtileri nelerdir?
Grip hastalığı, sıklıkla burunda kuruma, yanma, genizde yanma, kaşıntı hissi, burunda tıkanıklığın yanı sıra, önce beyaz, şeffaf daha sonra da giderek koyulaşan burun akıntısı ile kendini gösterir. Hafif olmak üzere ateş de görülür. Hastada genel vücut kırgınlığı olur. Ayrıca gribe yakalanan kişilerde eklem ve adalelerinde yorgunluk hissi, burundan ve genizden gelen akıntıya bağlı öksürük, balgam çıkarma hissi ve problem devam ederse baş ağrısı görülebilir.

Tedavisi nasıl yapılmalı mıdır?
Gribin tedavisinde “antibiyotik kullanmayın” önerisinde bulunulmaktadır. Hastalık genellikle “virüsler” ile meydana geldiğinden antibiyotik kullanımının hastalığın seyrinde herhangi bir etkisi olmamaktadır. Hastada çok yüksek ateşe eşlik eden, çok koyu ve kanlı burun akıntısı olursa, öksürük, balgam devam ederse antibiyotik gerekebilir. Onun dışında bol sıvı alarak akıntının yumuşatılması kolayca çıkarılmasının sağlanması,çocuğumuzun bulunduğu çevrede sigara içilmemesi , gün içerisinde sıcak buharla genzi yumuşatmak, sebze ve meyve yiyerek, vitaminle vücuda takviye yapılması, çok aktif olan dönemlerde de vücudun dinlendirilmesi gerekir. 

Korunma nasıl olmalıdır?
Gripten korunmak için öncelikle kronik hastalığı (kalp, akciğer, böbrek ve şeker gibi) olan çocukların aşılanması gerekmektedir. Bunun yanında alınması gereken önlemler ise: Toplu çalışma ortamlarında havalandırma düzenli yapılmalı, sigara içilmesine izin verilmemeli, hasta kişilerin tedavileri sağlanmalıdır. Hasta kişinin sekresyonlarına temastan kaçınılmalıdır. El yıkama ve maske kullanımı önerilir.

Hazırlayan AD/BD/Birim(ler: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD


Ada pazar günü babaannesinde gayet keyifli bir şekilde oynarken birden gözleri sulanmaya başladı; pimpirik annesi tarafından gözüne bir şey sürdüğüne karar verildi, eli yüzü güzelce yıkandı fakat peşinden mızmızlanma da gelince uykusu geldiğine kanaat edilip eve geçildi, güzelce uyundu; sabah gözleri çapaklanmış, burnu tıkanmış ve ateşi fırlamış olarak uyandı... (ve Ada bir sabah uyandığında kendini sümüklüböcek olarak bulur...) 

Ateşdüşürücü verip seyrini izlemeye başladım ki gidişat pek iç açıcı görünmüyordu, Salı günü doktorumuz ağır grip teşhisini koydu ve çarşamba günü ana-oğul yatağa yapışacak derecede hastaydık artık. Bu arada mümkün olduğunca doğal yollarla kendimize gelmeye çalıştık tabii, ancak bir faydası olmadı.

Cuma günü gittiğimiz doktorumuz Ada'nın kulaklarının dolu olduğunu ve artık antibiyotik kullanmaktan kaçamayacağımızı söyleyince mecburi şekilde ilaç almaya başladık.

Soğuk algınlığından sonra orta kulak iltihabı çocuklarda en sık görülen hastalıktır.

Yapılan son araştırmalara göre çocuğunuzun beş yaşından önce sadece bir kez kulak enfeksiyonu olması büyük bir şanstır.Çocukların üçte biri üç yaşından önce en az üç kez kulak enfeksiyonuna yakalanmaktadır.

Bir çok vakada soğuk algınlığı orta kulak enfeksiyonlarının bir habercisi olmaktadır.

Orta kulağın temel anatomisinden biraz bahsetmek otitis medianın anlaşılabilmesi için faydalı olacaktır. Kulağın dışa açıldığı dış kulak yolu ile orta kulağı timpan zarı adında bir zar ayırır. Bu zara dayanmış ve orta kulağın içerisinde yer alan 3 adet küçük kemikçik dış ortamdaki sesin kulak zarı üzerinde oluşturduğu titreşimleri ileten bir zincir görevi görür. Titreşimleri iç kulağa ve oradanda sinirler yolu ile beyine ileterek işitmeyi sağlarlar. Orta kulak ile burunun arka tarafında bulunan ve üst solunum yollarının bir parçası olan nazofarinks adlı boşluk arasında östaki tüpü adında bir borucuk vardır. Östaki borusu orta kulağa hava geçişi sağlayarak kulak zarı dışındaki hava basıncı ile orta kulak içindeki hava basıncını dengeler. Normal bir işitme duyusunun sağlanabilmesi ve kemiklerin sağlıklı titreşebilmesi için bu basınç eşitliği gerekmektedir.

Bebeklerde ve çocuklarda östaki borusu erişkinlere oranla daha kısa ve yatay pozisyondadır. Bu sebeple bakteriler burun ve boğazdan orta kulağa daha çabuk geçiş yaparlar. Soğuk algınlığı durumlarında sinüzitlerde boğaz enfeksiyonlarında veya bazı allerjik durumlar sonucunda östaki borusunun çeperlerinde şişmeler (ödem) olduğunda östaki borusu kapanır ve orta kulak içinde bakterilerle bulaşmış olan sıvı hapsolur. Böylece mikropların daha çabuk üreyebileceği kapalı bir ortam oluşmuş olur. Akut Otitis Media adlı hastalık oluşur. Bazen bu sıvı kulakta haftalar veya aylar boyu kalabilir veya sık sık tekrarlayabilir. Bu durumda hastalık Kronik Otitis Media olarak adlandırılır. Otitis Media tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle herhangi bir şüphe halinde mutlaka çocuğunuzu doktora gösteriniz.

Otiitis medianın çocuklarda daha sık görülmesinin bir başka nedeni de adenoid adı verilen boğazın üst arka bölgesinde yer alan ve enfeksiyonlarla savaşacak lenfositleri üreten len bezinin erişkinlerden iri olmasıdır. Büyüyen adenoid östaki borusunun açılasını önleyebilir. Otitis medianın oluşabilmesi için bir bakteri veya virüs gerekmektedir. Bunlardan Streptococcus pneumoniae tüm akut kulak enfeksiyonlarının % 35 inden, Haemophilus influenzae tüm akut kulak enfeksiyonlarının % 23 ünden, Moraxella catarrhalis ise % 14 ünden sorumludur.

Belirtiler:
Akut otitis media nın belirtileri kulak ağrısı ateş ve işitme kaybı şeklinde oluşur. Bebeklerde beslenme güçlüğü oluşabilir. Orta kulak içinde sıvı birikimi arttıkça ağrıda pozisyona bağlı olarak
artabilir.Bebek dik tutulduğunda ağrı azalabilir. Orta kulak içindeki basıncın artması ile kulak zari delinebilir ve kulaktan kanlı veya yeşilimsi sarı bir akıntı gelebilir. Kulak zarının delinmesi ile birlikte orta kulaktaki basınç azalacağı için ağrıda da azalma olur.


Tanı:Doktorun kulak zarına otoskop adı verilen ışıklı bir aletle bakması ile konulur. Akıntı varsa akıntıdan kültür yapılabilir.

Tedavi:
Kulak iltihaplarının tedavisinde hekimin tercihine göre Penisilin veya sefalosporin türevleri antibiyotikler kullanılır.Antibiyotiklerin doktorun önerdiği süre (genellikle 10-14 gün)boyunca düzenli olarak kullanılması önemlidir.Bazı doktorlar antibiyotiklere ek olarak östaki borusundaki tıkanıklığın giderilebilmesi için burun damlası dekonjestan veya antihistaminikleri de reçeteye yazabilirler.

Çok ender durumlarda ise orta kulaktaki basıncı azaltabilmek için miringotomi adı verilen küçük cerrahi girişimle kulak içindeki sıvı dışarı akıtılabilir.

Bazı doktorlar gıda allerjilerinin kulak enfeksiyonu riskini arttırdığına inanmaktadırlar.Bu sebeple diyette allerji yaptığından şüphelenilen buğday,mandıra ürünleri,mısır, yerfıstığı, turunçgiller ve yumurtayı
kısıtlayabilirler.

Uygun tedavi ile hastalığın gidişi çok olumludur. Ancak orta kulakta sıvı kalması hastalığın yenilemesine, işitme bozukluklarına neden olabilir. Tedavi edilmezse kulağa yakın mastoid kemiğinde mastoidid adı verilen iltihaba sebep olabilir.

Bebeklerin anne sütü beslenmesi kulak iltihaplarını azaltır. Biberonla beslenen bebeklerde ebeveyninin beslenme esnasında bebeğin yanında durması ve bebeğin biberonla birlikte yatmamasına dikkat etmesi önleyici bir tedbirdir. Çocuk yuvaları ve kreşlerde de genel hijyene dikkat edilmesi hastalığın riskini azaltacaktır. Ayrıca grip aşıları veya diğer otite neden olabilecek bakterilere karşı yapılan aşılar önleyici olmaktadır.

Akut otitis media tanısı olan çocuk için düzenlenen tedavi sona erdiğinde mutlaka kontrol için doktora için gidiniz. Doktor kulak içindeki sıvının tamamen boşalıp boşalmadığını kontrol edecek ve tedavinin sürdürülüp sürdürülmeyeceğine karar verecektir. 



Bir haftayı geçti, ara ara yükselen ateş ve keyifsizlikle devam ediyor hastalığımız...

Benimse ayılıp bayılmaktan zerre kadar halim kalmadı; gribi gebeliğe çeviren ilk insan olarak yaşayıp gidiyorum...





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın