Son okuduğum kitapta; "İnsanlar en çok karakterin oluştuğu gençlik yıllarında başkalarının etkisi altında kalırlar. Yaşımız ilerledikçe, her şey artık bir alışkanlık haline gelir. Bundan sonra prensibimiz hiçbir şeye şaşırmamaktır. İnsanların henüz etki altında kalabilecekleri bir yaşta, değerli kişilere karşı hayranlık duymaya teşvik edilmeleri iyi bir şeydir. Çünkü iyi insanlar hakkında bilgi sahibi olmayan gençlerin, kötü insanları örnek almaları mümkündür.*" şeklinde bir paragraf vardı.
Aklıma geçenlerde okuduğum bir haberi getirdi bu paragraf. Haberi ilk okuduğumda, gençlerin (ve çocukların) "kolay para kazanma" güdüsüyle ya da "hayatlarının eğlenceli olduğunu düşündükleri için" bu isimleri verdiklerini düşünmüştüm. Üzücü bir durum, ancak bu paragrafın anlattığı şey durumu çok daha can sıkıcı hale getiriyor.
Türkiye'nin Rol Modelleri şu şekildeymiş:
Listeye baktığınızda, hemen her gün hatta birkaç defa televizyonda, gazetede bir biçimde karşınıza çıkan insanları görüyorsunuz. Yani, çocukların defalarca kez maruz kaldığı insanları. Popüler insanları. Ve bu cevapları veren çocukların, bu kişilerin gerçekte kim olduklarını, neler yaptıklarını, sanat adına ya da siyaset adına neyi ve nasıl ürettiklerini bildiklerini zannetmiyorum. Sadece görüyor, izliyor ve onlar gibi olmak istiyorlar. İzlediğiniz televizyon programlarının, okuduğunuz gazetelerin, takip ettiğiniz dergilerin, çocuğunuzun karakteri ve gelecekteki seçimleri hakkında bu kadar net bir biçimde etki sahibi olduğunu düşünmüş müydünüz şimdiye kadar?
Ben düşünmemiştim.
Televizyon sevmem,fazlaca izlemem, çocuklarımın izlemesinden de hoşlanmam. Beyin gelişimlerini olumsuz etkileyeceğini düşündüğüm için uzak tutmaya çalıştım mümkün olduğu kadar. Fakat şimdi düşünüyorum da, Ada'nın "superman" olmak istediği bir dönem olmadı. Çok küçük yaşlarından beri astronot olmak istiyor. Bu tabii ki rastgele bir seçim değil. 18-19 aylıkken keşfettiği ay dedeyi anlatan kitaplar, dergiler almaya başladık ona, dolayısıyla ilk maruz kaldığı şey bu oldu. Ay ve aya giden insanlar. Bunun ne demek olduğunu ancak bu kadar yıl sonra, kitaptaki o paragrafı okuduğumda farkına vardım. Çocuk neye maruz kalıyorsa, ona hayranlık duyuyor. Dolayısıyla bir çocuğun mesleki seçimi, çevresinde maruz kaldıklarıyla da ilgili.
Araştırma 15-60 yaş aralığını kapsıyor, hangi yaş aralığının kimleri seçtiğini anlayabilmek için, araştırmanın detaylarını bilmeye tabii ki gerek yok, çok net olarak ortada. Ancak yine de " Acun Ilıcalı, Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Murat Boz ve Necati Şaşmaz en yüksek popülariteye genç yaş grubu nezdinde ulaşırken, özellikle 46-60 yaş aralığından neredeyse hiç puan almadılar. Bunun aksine, Recep Tayyip Erdoğan ve Orhan Gencebay rol model olarak 36-45 ve 46-60 yaş gruplarının belirttiği isimler olurken, genç kitle tarafından daha az rağbet görüyorlar." bilgisini vermek istiyorum özellikle. Çocuklarımızın hem karakter hem kariyer gelişimi açısından bu bilgilerin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
* Samuel Smiles "Karakter" kitabından alıntıdır.