Muhteşem bir kadın doğum uzmanına sahibim. Ada'ya hamile kaldığımda beni öyle güzel bilinçlendirdi ve öyle güzel hazırladı ki doğuma, problemli bir gebelik ve zorlu bir doğum sürecine rağmen oğlumu sağlıkla kucağıma alabildim.
Her konunun üzerinde o kadar detayla durdu ki bu kadar pimpirikli bir insan olmama rağmen, sakin ve mutlu bir gebelik geçirdim. Emin ellerde olduğumu bilmenin rahatlığı bambaşkaydı.
En fazla üzerinde durduğu konulardan biri "çiğ et ve şarküteri" idi. O kadar sık uyardı ki beni, ne dokunmak, ne yemek yasak! Mutfakta başkası tarafından et yemeği yapıldı ise; tezgah üzeri çamaşır suyu ile silinmeden ellenmeyecek! Kesinlikle taze peynir tüketilmeyecek! Kesinlikle rafadan, kayısı yumurta yenmeyecek!
O dönem gebeliğin heyecanından sebeplerini çok araştırmamıştım. Güvendiğim doktorum söylüyor diye olsa gerek, kurcalamadan uymuştum kurallarına!
Ada'ya çiğ şarküteri hiç yedirmedim, doktorumun zamanında çiğ et ve şarküteri uyarıları kulağımda öyle bir yer etmiş ki, yumurtasını iyice pişirmeden, peynirleri çok temkinli vererek kendimce oğlumu da korudum tehlikelerden. Zararlı olduğunu biliyordum. Ne kadar zararlı olduğunu da araştırırken gördüm dehşetle!
Zoonoz hastalık; hayvandan insana geçebilen hastalık demekmiş. Hayvansal gıdaların bilinçsiz tüketilmesi ile yaklaşık 200 hastalık türü ( Neyse ki ülkemizde görülen hastalık sayısı sadece 40) insanlara zarar verebiliyormuş. Özellikle gebeler ve çocuklarda!
Yeterince pişirilmemiş et, süt, yumurta ile bulaşabilen zoonoz hastalıklar;
TÜBERKÜLOZ : Verem mikrobunun insan ve evcil hayvanlarda oluşturduğu kronik seyirli ve bulaşıcı olan bu hastalık çeşitli organ ve dokularda tüberkül adı verilen kendine has bozukluklar oluşturur. Veremli hayvanların etlerini yemek, sütlerini içmek veya solunum yoluyla insanlara bulaşır. Hastalığın bulaşmasını önlemek için veteriner gözetiminde kesilmiş etleri tüketmek ve sokak sütlerinden uzak durmak gereklidir.
BRUSELLOZ : Genellikle sığır ve koyunlarda görülen ve yavru atmaya neden
olan bu hastalık insanlara da kolayca bulaşır. İnsanda baş ağrısı, ateş ve halsizlikle kendini belli eder. Hastalık teşhis ve tedavi edilmediği takdirde çeşitli organlarda ciddi rahatsızlıklar, kısırlık ve sakatlıklar oluşturur. İyi kaynatılmamış sokak sütleri ve bu tip sütlerden elde edilen taze peynir, krema başlıca bulaşma kaynağıdır.
ŞARBON : Bütün dünyada sıkça görülen bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. İnsanlara hastalıklı hayvanlarla temas, enfekte olmuş et, süt ve bunların ürünlerinin tüketilmesi ile bulaşır. Şarbon mikrobu derideki yaralardan girdiğinde çıbanlar (halk arasında kasap çıbanı denir) solunum yoluyla girdiğinde akciğer iltihabı ve ağız yoluyla girdiğinde ise bağırsak enfeksiyonlarına sebep olur.
SALMONELLOZ : Salmonella adı verilen bakterilerin yol açtığı hayvansal besinlerle ve bunlardan yapılan gıda ürünlerinin tüketilmesi ile insanlara geçen önemli bir zoonoz hastalıktır. İnsanlarda septisemik bağırsak enfeksiyonları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishalle seyreder
KİST HİDATİK: Kedi ve köpek bağırsaklarında yaşayan bir çeşit bakteri ile bulaşır. İnsanlara enfekte hayvanların tüylerinin yutulması, dışkı ile temas etmiş meyve-sebzelerin yenmesi, enfekte bir çiftlik hayvanının etinin az pişmiş ya da çiğ halde yenmesi şeklinde bulaşır. Bulaşan larvalar insanlarda içi su dolu kistler oluşturur. Oluştukları ordana ciddi zararlar verebilen bu kistler ancak cerrahi müdahale ile yok edilebilir. Patlaması halinde ölüme sebep olabilir.
MİKROSPOROZİS : Genellikle insanlara kedi veya köpeklerden bulaşır. Temas halinde olunan enfekte bir hayvandan hayvana-insana geçer.
TOKSOPLAZMOZİS: Kediler için önemli olan ve genellikle insanlara kedilerden bulaştığı düşünülen bu hastalık iyi yıkanmadan yenen sebze-meyvelerden, enfekte olmuş memeli hayvanların ürünlerinden, pastorize olmayan süt ve yumurta tüketiminden de bulaşabilir. Gebelerde düşüğe sebep olan bu hastalık, göz ve sinir sistemi rahatsızlıklarına da yol açar.
Kayıtlar
