"Çocuğum yemiyor!" Her anneyi ince hastalık sahibi yapacak bir cümle okuduk.
Annelerin neredeyse tamamı da bu dertten muzdariptir. Çünkü hiç bir çocuk asla -annesinin istediği kadar- yemez. Buradaki kilit cümle "annesinin istediği kadar." Aslında her çocuk yemek yer. Ama kendine yetecek kadar ve kendi seçtiği şeyleri yer. Bu yüzden de anneler için "Hiçbir şey yemiyor"dur. Çocuğum iştahsız diye dert yanan annelere bir sorsanız gün boyu ne yediğini, eminim şaşırıp kalacaksınız. Çocuklar iştahsız değildir. Mideleri küçük, damak zevkleri minik bir gurme kıvamındadır. Alışkın olmadıkları şeyleri pek sevmezler.
Oysa karınları gerçekten açsa sevmedikleri şeyleri bile yerler. İş nasıl yedireceğini bulmakta. Ek gıdaya başladıktan kısa bir süre sonra anne sütü ile beslenmenin daha kolay olduğunu keşfeden ve 18. aya kadar yemek yeme konusunda annesini çıldırtan oğlum; memeden ayrıldıktan sonra iştah patlaması yaşamıştı malum. Sonra dönem dönem çıldırtma, dönem dönem oynatma günleri yaşadık.
Bu çıldırtma dönemlerinde keşfettiğim çözümleri kamuoyu yararına sunuyorum;
Yemiyor!
Bu sorun akşam yemeğinde ortaya çıkıyorsa; gün içinde çok yorulmuş olması seçeneğini elememiz gerekiyor! Siz yedirince de yemiyorsa; evet yemiyordur!
Ada, özellikle havanın iyi olduğu günlerde sıkça yaşıyor bunu. Birden bire iştahı kaçıveriyor zira üşeniyor yemeye. Gün içinde o kadar yorulmuş oluyor ki; o bir tabak yemeği yiyecek gücü bulamıyor kendisinde ve genellikle ben yedirdiğimde o tabak bitiyor.
Yemiyor!
Yemeğin içindeki bir şeyi sevmemiş olma ihtimalini eliyoruz şimdi de; bir öğünden diğerine zevki değişmiş olabiliyor zira.
Ada sabah kahvaltısında yaptığım mantarlı omleti güzelce mideye indirirken, aynı günün akşamında tavuk sote içindeki mantarlara gıcık olabiliyor mesela. Yemek içerisindeki tüm sebzeleri tek tek deniyorum, istemediğini ayırıyorum. Kendi kendine yiyebiliyor diye kendisinin onları ayırabileceğini düşünmeyin; o kadar mantıklı davranabilselerdi çocuk olmazlardı.
Yemiyor!
Eğer yorulma ya da yemek içerisindeki herhangi bir şeye kafayı takma seçenekleri elendiyse, üzgünüm dostum! Anneye "yemek kaktırma" yöntemini uygulamaktan başka çare bırakmadın!
Kaktırma yöntemi : Piknik
Ada'nın en sevdiği kaktırma yöntemi bu! Eğer hava güzelse parkta bahçede, eğer hava kötüyse evin içinde piknik yapılabilir. Piknik yapmak için 4 temel gıdadan oluşacak kaktırma gıdaları hazırlanabilir;
1- Hayvansal Gıda:
Köfte: yegane kurtarıcı olabilir. Bunları misket boyutunda yaptığında gayet güzel yiyorlar. Üzerine kürdan saplayarak eğlenceli bir yeme çeşidi yaratılabilir. Olmazsa bir tost ekmeğinin gözleri yapılabilirler.
Yumurta: Yumurta en kolay kaktırılabilen gıdadır zira herşeyin içine girebilir. Krep yaparsın, kek yaparsın (ki genelde çocuklar bunlara bayılır), omlet yaparsın. Ada genellikle haşlanmış yumurtayı tepesinden kaşıkla yemeyi seviyor. Bu denenmesi gereken bir şey zira kazmayı-eşelemeyi pek seviyor çocuklar.
Sosis: Bildiğin sosis değil tabii ki. Köfteleri sosis şeklinde yapıp galete unu ile kızartarak kaktırabiliyoruz.
2- Süt Grubu
Krep! Benim kurtarıcım bu kesinlikle. 1,5 bardak sütü Ada'ya tükettirmenin en zahmetsiz yolu!
Kaşar Peynir Çubukları: Ada bunlara bayılıyor. En iştahsız anlarında bile kesinlikle iş görür!
Peynirli Omlet: Bir taşla iki kuş!
3- Bitkisel Gıda:
Bu benim şanslı olduğum bir konu zira hamilelikteki otla beslenmenin faydasını sebze seven bir çocukla görüyorum.
Buharda Haşlanmış Brokoli - Karnıbahar
Limon suyunda bekletilmiş havuç çubukları
Buharda haşlanmış ve ezildikten sonra peynirle yuvarlanmış havuç
Buharda haşlanmış kabak çubukları
...
...
...
Buharda haşlanmış ve çubuk olarak kesilebilecek bir sürü sebze var!
4- Tahıl Grubu
Türk insanı için en zahmetsiz şey: Ekmek!
Örtüyü salonun ortasına serdiniz; üzerine oturdunuz; yiyeceklerinizi örtüye yaydınız; bir yandan eğleniyormuş gibi yapıp diğer yandan atıştırmaya başladınız! Bebe de sizden gördü; iki tane misket köfte attı ağzına, iki - üç tane kaşar peynir çubuğu kemirdi, havuçların tadına baktı, brokolileri mıncıkladı, arada iki parça tıktı ağzına.
Piknikle falan uğraşamam diyorsanız, başka bir seçenek: Yarışmak. Birkaç tane tost ekmeği ve bir tost makinesi işinizi görecektir. Tost yarışması yerine hamburger yarışması da yapılabilir. Köftesini kendinizin yaptığı bir hamburger de yanında ayranı ile birlikte dengeli öğünü kurtarır.
Yarışma da işe yaramadıysa, haydi o zaman kitap okurken cips kemirelim! Cips dediysem; patatesleri incecik kesiyoruz, fırınlıyoruz, al sana cips. Bifteği ince uzun şeritler halinde kesiyoruz; çok kurutmadan kızartıyoruz, cips tabağının yanına garnitür oluyor. Krem peyniri ya da yoğurdu blenderla çırpıyoruz; cips sosu. Okuduğunuz kitabı dinlerken (ya da izletiyorsanız TV izlerken) bir yandan farkında olmadan götüreceği sağlıklı bir öğün.
Eğer benimki gibi omlet, krep, kek ve böreğe asla hayır demeyen bir çocuğunuz varsa yaşadınız. Bunların içine her şey katılabiliyor.
İştahsız bir sabah kahvaltısını kavrulmuş kıyma sarılmış ev usulü dürümle geçiştirebilirsiniz. Krep bu iş için ideal bir besin! Hem sütü de çaktırmadan içmiş oluyor.
Beyaz peynir sevmeyen evlada beyaz peynirli krep evladır.
Ispanak yemiyorsa ıspanaklı krep, ıspanaklı omlet, ıspanaklı börek! ( Ada ıspanağın tadına bunlarla alıştı şimdi ıspanağı yemek olarak da yiyor)
Sadece makarna mı yiyor? Et suyunda ya da sebze suyunda yaparak verilebilir belki? Sadece meyve suyu mu içiyor? Sebze suyu da içer belki? Sadece köfte mi yiyor? Yaşasın! İçine en çok sebze saklanabilecek şey bu!
Çocuğunuz yemek yemiyor mu?
Yemesin!
Ya da öyle zannetsin!