Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Ekim 08, 2010

Uyku Terörü


Bu sıralar tuvalete alıştırma konusuna kafayı takmışken; Ada'nın gece ani uyanmaları kafamı karıştırmaya başladı. Memeyi bıraktığından beri; akşam dokuz sabah yediye o kadar alışmışım ki, birden bire ortaya çıkan bu durum beni aptal etti.

İnsan rahata çabuk alışıyormuş gerçekten. Kendi yatağıma geçmiştim, gece deliksiz uyumanın tadına varmaya başlamıştım hatta oğlum bu dönemi ne kadar çabuk ve sorunsuz atlattı diye memnun bile olmuştum fakat birden bire başa döndük sanki; gece bir iki kez ve çığlık çığlığa ağlayara uyanmaya başladı birden bire.

Başlangıçta bir yerinin ağrıdığını düşündüm, daha sonra eli-ayağı falan uyuştu zannettim fakat üst üste 4 gecenin sonunda bu kadarı tesadüf olamaz dedim ben de...

Sebebini araştırırken, ebeveyn kitaplarını yutmuş, özellikle bir dönem uyku sorunları konusuna kafayı takmış bir arkadaşıma danışmak geldi aklıma;" Uyku Terörü!!! deyince yok canım dedim ama Tanımlama hemen hemen uyuyor; Ada inanılmaz bir çığlıkla ağlamaya başlıyor, sakinleştirmeye çalıştığımda beni duymuyor-görmüyor gibi davranıyor, 10-15 dakika çığlıklar eşliğinde ağladıktan sonra aniden uyuyor!!!


Olabilir mi acaba dedim ve başladım araştırmalara ;


--------------------

Uyku Terörü Nedir?

Uyku Terörü ya da Gece Terörü olarak adlandırılan durum çocuklarda özellikle 3-4 yaşlarında sık olarak görülür. Genellikle uykuya daldıktan bir süre sonra oluşan şiddetli ve 45 dakikaya kadar panik nöbeti halindedir.

Çocuk çığlıklar atarak uykusundan uyanır, yatağında oturur veya ayağa kalkar. Korku içindedir, şaşkındır, üstündekileri çıkarmak, yastıkları fırlatıp atmak gibi amaçsız hareketler yapar. Bağırır, ağlar anlamsız sesler çıkarır veya konuşur. Kaçma gibi korkulu davranışlar gözlenir. Çocuk uyandırılamaz. Söylenenleri anlamaz, sorulara yanıt vermez, anneyi babayı tanımaz, sakinleştirilemez. Etrafındaki kişileri tanımıyor, duymuyordur. Uyandırılmaya, sakinleştirilmeye çalışılsa da başarılı olunmaz. Taşikardi (çarpıntı), hızlı soluk alıp verme, terleme görülür. Uyku terörü bittiğinde çocuk çok kolay bir şeklide uykuya geri döner.

Uyku terörü tıbbi olarak tehlikeli değildir. Anne baba nöbet sırasında çocuğun yaralanmasını önlemek dışında çocukla fazla temas etmemeye çalışmalıdır. Çocuğu yatıştırmaya çalışmak atakların daha da kötüleşmesine sebep olur. Sakin bir şekilde gözlemlemek yeterli olur. Yaralanmasının ve bir kazaya uğramasının engellemek için evde önlemler almak gerekir.

Bu ataklar sık olarak ortaya çıkıyorsa, çocuğun gece korku ve rüyalarına neden olabilecek gündüz olayları dikkatle gözden geçirilmelidir. Gün içersinde yaşanılan endişe, korku, kaygı gibi olaylar bunların zemininde yer alabilir. Bunun yanında dikkat çekmeyen başka olaylar da ruhsal olarak çocuğu etkilemiş olabilir.

Uyku terörü anne ve babalar için yıpratıcıdır. Anne baba hiçbir şey yapamıyor olmak nedeniyle endişeli ve korkuludurlar. Anne Babanın nöbetler sırasında çocuğun yanında olması yeterlidir. Çocuk kendiliğinden sakinleşecek ve uyandığında bu nöbeti hiç hatırlamayacaktır.

Çocukta atağın ne zaman başladığı, hangi saatlerde başladığı veya uyuduktan ne kadar sonra başladığı konularında bir uyku günlüğü tutmak ve tipik olarak nöbetin başlayacağı düşünülen saatlerin hemen öncesinde çocuğu düzenli olarak uyandırmak yararlı olabilir.

Uyku terörü sorunu olan çocukların %3’ünde bu durum her gece meydana gelir, %50’sinin ailesinde de görüldüğü için genetik geçişli olduğu düşünülür. Dramatik bir tablo olmasına rağmen psikiyatrik bir bozuklukla ilişkisi saptanamamıştır. Genellikle ilaç vermekten kaçınılması önerilir.

Eğer nöbetler sabaha karşı oluşuyorsa ve havale veya epilepsi krizi geçiren bir kişide olduğu gibi kasılmalar varsa epilepsi kuşkusu ile EEG çektirilmesi gerekir.

Uyurgezerlikle yakından ilişkisi bulunmaktadır. Her iki bozuklukta benzer EEG bulguları saptanır ve çoğu çocuğun ailesinde de iki bozukluktan biri bulunur. Nadiren ileri yaşlara kadar devam eder.  


Dr.Ruhi Çakır 



- Çocukların %1 ila %6’sında görülür.
- Uyku terörünün bilinen bir sebebi yoktur.
- Kız ve erkek çocuklarda eşit sıklıkta görülür.
- Ailesinde uyku terörü olanlarda daha sık görülür.
- Yatak ıslatma ve uykuda yürüme gibi diğer bozukluklar da görülebilir.
- Genellikle uykuya daldıktan hemen sonraki dönemde görülür.
- Çocuk panik benzeri bir çığlık ya da ağlama ile uyanır. Bu sırada çocuğu rahatlatmak ve sakinleştirmek zordur. Otonom sistem uyarılması belirtileri olan terleme, kızarma, çarpıntı, kaslarda kasılma olabilir.
- Tam olarak uyanmadan tekrar uykuya dalabilir.
- Uyku terörü olan çocuklarda diğer çocuklara göre daha fazla psikiyatrik bozukluk yoktur. Çocuklarda görüldüğünde ergenlik döneminde kendiliğinden kaybolur.

Bu rahatsızlık çocuğun evden başka yerlerde kalmak istememesine yol açabilir. Genellikle anne babanın yapabileceği yardım desteklemektir. Yanına gittiğinizde sarılın ve sakinleştirici sözler söylemeniz fazla bir değişiklik yapma da yapabileceğiniz (muhtemelen zaten yaptığınız şeyler). Çocuğu fiziksel olarak zorlamayın, bağırmayın. Sabah kısmen hatırlayarak size akşam ne olduğunu soracak olursa hiç bir şey olmadı demeyin, açıkça olup biteni söyleyin ve korkulacak bir durum olmadığını söyleyin. Yatağının yanında çarparak kendisine zarar verebileceği eşyalar olmamasına dikkat edin. Ateş, fiziksel ya da duygusal stres, uykusuz kalma ve uyku düzeninin bozulması riski arttırır. Sedatif (sakinleştirici) ilaçların kullanılması ve alkol (erişkinleri düşünecek olursak) de riski arttıran nedenler içindedir. Çoğu durumda tedavi gerekli olmaz. Erişkinlerde görüldüğünde tedavi gerektirme olasılığı daha fazladır. 

Dr. Mehmet Akif Ersoy


Neler Yapılabilir;

Çocuğun gözleri açık olmasına rağmen aslında halen uyumaktadır. Gece terörü genellikle çocuk uyuduktan sonraki yaklaşık iki saat içerisinde meydana gelir. Gece terörleri genelde zararsızdır. Anne baba nöbet sırasında çocuğun yaralanmasını önlemek dışında çocukla fazla temas etmemeye çalışmalıdır. Çocuğu yatıştırmaya çalışmak atakların daha da kötüleşmesine sebep olur. Nöbet bittiğinde çocuk susar ve uyumaya devam eder. Uyandığında olup bitenleri hatırlayamaz. Sakin bir şekilde gözlemlemek yeterli olur. Yaralanmasının ve bir kazaya uğramasının engellemek için evde önlemler almak gerekir. 6 yaşına kadar normal olarak değerlendirilmektedir. Genellikle 10 dakika ile 30 dakika arasında sürer. Gece terörü her yaş grubu çocukta görülebilirse de yaş arttıkça sıklığı azalır. Aniden bağırma ya da ağlamayla başlayan bir nöbet şeklindedir.Birkaç gün boyunca çocuğun uykuya dalmasından ne kadar süre sonra gece terörünün başladığına dikkat edilerek, gece terörünün başlayabileceği saatte her 15 dakikada bir çocuk uyandırılmalıdır. 5 dakika boyunca tam uyanık vaziyette ve yatağın dışında tutularak sonra tekrar yatırılabilir. Eğer bu durum 1 haftadan uzun süre devam ediyorsa ve çocuk gündüz de normal faaliyetlerini etkileyecek ölçüde korkular yaşıyorsa, uzmandan yardım istenmelidir. 







Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın