Çocukların beslenme sorunlarının başında ve annelerin en çok şikayet ettikleri konu iştahsızlık problemidir. Bazı anneler çocuğun gelişme grafiğinde yaşına göre boyu ve kilosu arasında uyumlu bir gelişme olsa bile çocuğum iştahsız diye şikayet ederler. Bazı çocuklar da sevdikleri yemek dışındaki yiyecekleri yemek istemezler.
Bir başka problem de çocuğun aşırı yemesi ve şişman olmasıdır. Aileler bundan şikayet etmez hatta çocuğun şişman olması, onların çevreye karşı çocuğumuza iyi bakıyoruz diyerek övünme nedeni olabilir. Ama bu durum ülkemizde eğitim düzeyi arttıkça azalmakta,bu sefer de annelerin bilinçsizce çocuklarını kilolu oldukları için rejime soktukları görülmektedir.
Bunun yanı sıra dikkatsizlikler gıda boğulmaları da bu yaşlarda sık görülen bir durumdur.
İştahsızlık
Sıkıntı, yorgunluk ya da hastalık başlangıcı, çocuğun iştahını engelleyebilir. Bunların dışında yetişkinlerin çocuğa karşı olan davranışları da iştahsızlık nedeni olabilir. Çocuğu zorlayarak, baskı altına alarak beslemeye uğraşmak çocukta bazı yiyeceklere karşı tiksinti oluşturabilir. Yedirme konusunda aşırı ısrarlı annelerin çocuklarında kusma ve çıkarma yoluyla anneye karşı koyma tepkileri gözlenebilir.
İştahsızlığın nedeni duygusal etmenlerden de kaynaklanabilir. Çocuğun kardeşinin doğması, aile içi huzursuzluklar iştahsızlığa yol açabilir. Böyle durumlarda yemesi için ısrar edildiğinde iştahsızlık artar ve iştahsızlık nedeni olan durum ortadan kalktığında bile çocuğun iştahsızlığı sürebilir.
Yemek yememek için direnen, saçıp savuran çocuğa zorla yedirilmemelidir. Çocuk, yemek yemenin oyun olmadığını anlamalıdır. Bu durumda anne, çocuğun açlık belirtileri göstermesini beklemelidir.
Yemekler her gün yaklaşık olarak aynı saatte yenmelidir. Bu tutarlılık çocuğa hemgüven duygusu aşılar, hem de kendini belli bir saatte yemeğe hazırlaması konusunda koşullandırır. Alıştığı saatte beslenmeyen çocuk, bir süre sonra yemeği unutur ve iştahı kaçar.
Çocuğun yiyeceği miktarlar konusunda gerçekçi olunmalı, iştahı kaçan çocuğun yemesi için tabağı doldurulmamalıdır. Besinlerin renk, koku, kıvam ve şekil yönünden çocuğun hoşuna gidecek nitelikte hazırlanması iştahsız çocukların yemesini kolaylaştırır. Yiyeceği yemeklerden ve tadından söz etmek çocuğun iştahını artırır.
Sofrayı kurarken, serviste ondan yardım istemek, ona sorumluluklar vermek çocuğun kendine güvenini arttırır.
İştahsızlık tüm annelerin sorunudur. İştahsızlık gerçek (hastalık nedeniyle) veya gerçek dışı olabilir (ilgi - şımarıklık vb.). Eğer çocuğun gelişme grafiği (boyu, kilosu) normalse çocuk; kendi haline bırakılmalı, elinde tabakla peşinde dolaşılmamalı, bir öğün yemezse diğer öğünde yiyeceği düşünülmeli, Öğün aralarında kola, gazoz, bisküvi, çikolata vb. verilmemelidir. Böylece çocuklar
yeniden iştahlı olarak yemek yiyebilirler. Ancak çocuklarda iştahsızlığın yanında; halsizlik, soluk bir yüz (kül rengi), toprak ve kil yeme isteği gözlenirse çocukta anemi olabilir düşüncesi ile bir hekim tarafından kontrol edilmelidir.
Zamanında ek besinlere başlamamış çocukların, bu dönemde istenilen gıdaları yeteri kadar almalarında sorunlar çıkabilir. Bu çocuklar genellikle malnütrüsyonludur. İştahsız çocukların neden yemek yemediğini ifade edebileceği faaliyetler yapması istenir. Bu faaliyetler; resim yapmak, boyama yapmak, taklit, evcilik vb.
Yemek Seçme
Oyun dönemindeki çocuklar beslenmede yemek seçmeye başlayabilir. Çocuk. sadece birkaç yemeği yemek istemiyorsa sorun değildir. Ancak çocuk birkaç çeşit yemek dışında başka bir şey yemek istemiyorsa beslenmede sorun yaşanıyor demektir. Yetişkinler de yemekler arasında ayrım yapmamalı, bu konuda çocuklara kötü örnek olmaktan kaçınmalıdırlar.
Yemek seçen çocuklara yiyecekler değişik şekillerde hazırlanarak yedirilebilir. Ayrıca çocuğa yemeği değişik biçimlerde sunarken, seçme şansı da tanınabilir. Örneğin ıspanağı börek olarak mı, yumurtalı mı ya da yoğurtlu mu yemek istediği sorulabilir. Yemek seçen çocuk yemediği yemekler karşısında zorlanmamalı, çocuğa aynı besin değerini taşıyan değişik seçenekler sunulmalıdır. Çocuğa yemek seçmeden, düzenli beslenme alışkanlığı kazandırmak çocuğu ek besinlere alıştırırken benimsenen tutumla yakından ilgilidir. Çocuğun yemek seçmesini önlemek için erken dönemde (0-1 yaş) değişik kıvam ve tatlardaki ek besinlere alıştırılmalıdır. Çeşitli yemeklere azar azar ve yavaş yavaş alıştırılmaları gerekir.
Çocuğun iyi davranışlarda bulunduğu zamanlarda şeker, çikolata ve benzeri şeylerle ödüllendirilmesi bazı besinleri reddetmesine neden olacak ve hep aynı şeyleri aynı yöntemle yemek isteyecektir.
Bu çağdaki çocuklara çeşitli besinlerin ne kadar gerekli olduğu onun büyüme ve gelişmesini, sağlayacağı, yemezse büyüyemeyeceği her fırsatta anlatılmaya çalışılmalı ancak onun benimseyeceği bir öğretim şekli kullanılmalıdır. Çocuk süt içmek istemezse, “içmezsen içme” deyip bırakmak yerine yoğurt, muhallebi ve sütlaç yaparak verilebilir. Çocuk et yemiyorsa kuru baklagillerden hazırlanan bir diyetle protein gereksinimi karşılanabilir.
Aşırı Yemek Yeme
Oyun döneminde aşırı yemek yemeye yol açan nedenlerin başında hatalı beslenme gelir. Günlük menüde şekerli ve unlu gıdaların çok yer alması ya da çocuğun bu tür gıdalarla tek yönlü beslenmesi şişmanlığa yol açar. Ayrıca gebelikte aşırı beslenme ileride bebeğin de şişmanlamasını kolaylaştırabilir. Çocuğun tabağına gereğinden çok yemek konulması ve yemesi için zorlanması da aşırı yeme alışkanlığı geliştirebilir. Şişmanlık problemi olan çocukların mönüsünde şekerli, unlu ve yağlı gıdalar olabildiğince azaltılmalıdır.
Öğün aralarında şeker, tatlı, kuru yemiş gibi yiyecekler yerine meyve, meyve suyu vb. verilebilir. Aşırı şişmanlık durumlarında doktora başvurulmalı, doktor denetiminde diyet uygulanmalıdır. Aşırı yemek yeme alışkanlığının nedenlerinden biri annelerin çocuklarının yedikleri ve harcadıkları enerji hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmamalarıdır. Çocukları çok hareketli diye durmadan yedirirler. Bu da şişmanlığa yol açar. Şişmanlayan çocukta hareket kısıtlanır, ancak aşırı yeme alışkanlığı devam eder.
Ailelerin, çocuklarını fazla beslemeye zorlaması çocukların çok dolan midelerinin çabuk boşalmasına neden olabilir. Özellikle aşırı tatlı besinleri alan çocuklarda kan şekerinin yükselip birden düşmesi acıkma nedenidir. Dolayısıyla çocuk fazla besin alıp aşırı yemeye
alışacaktır.
Gıda Boğulmaları
1-3 yaşına kadar olan çocuklarda gıda boğulmalarından ölüm oranı oldukça fazladır. Özellikle fındık, fıstık gibi çerezler, lokum, akide şekeri gibi şekerlemeler, üzüm, sosis, kraker vb. gıda maddeleri bu yaş grubunda boğulmalara neden olabilmektedir.
Genellikle sert, büyük ve kaygan olmayan (sert şekerler, kraker, patlamış mısır vb) boğazda tıkanmaya neden olup çocuğun nefes almasını engelleyebilir. Eğer tıkanma meydana gelirse, öksürtülerek boğaza tıkanan cismin çıkarılmasına çalışılır. Sert ve yapışkan gıdaların elle alınması (reçel, lokum, fındık ezmesi vb.) probleme neden olabilir. Bu tip gıdaların tekrar dışarıya çıkarılmasına çalışılmamalı su verilerek yutkunma sağlanmalıdır.
Gıda boğulmalarına engel olmak için dikkat edilmesi gereken ilkeler şunlardır:
Çocukların oturarak yemek yemelerini sağlayın.
Yiyecekleri yeterince çiğneme ve yutmaları için onlara fırsat verin.
Çocuklarınız yemek yerken ne yediklerini izleyin.
Üç yaş altı çocukların sert meyve, çerez, sosis, kraker, şekerleme, lokum, reçel vb.gıda maddeleri tüketirken yanında oturun. Çünkü çocuklarda bu tip gıda maddelerinden boğulma oranı çok yüksektir.
İyi pişirilmiş gıdaların çiğnenmesi ve yutulması kolaydır. Bu nedenle gıdaları iyi pişirmeye özen gösterilmeli.
Araba içerisinde yemek yenilmesinden kaçınılmalı. Eğer yemek yemeğe araba içinde başlanılmışsa arabayı güvenli bir yerde durdurduktan sonra, çocuğun yemeğini bitirmesi beklenmeli.
Diş çıkarma oyuncakları boğaz ve adale dokusunda uyuşmaya neden olabileceğinden çiğneme ve yutkunma ile ilgili problemlere yol açabilir. Özellikle yemek yerken bu tip oyuncaklarla oynamaya izin vermeyin. Bunun yerine dişlerini kaşıması için eline elma, armut gibi gıdalar verilebilir.
Kaynak: Megep, BİLİR Şule, Servet BİLİR Çocuk Sağlığı ve Beslenmesi, İstanbul 2001. AKYILDIZ Naciye, Çocuk Beslenmesi 2, İstanbul 1981.KIRKINCIOĞLUMeliha, Çocuk Beslenmesi, İstanbul 1994.IŞIKSOLUĞUMüberra, Beslenme, İstanbul 1992.BAYSAL Ayşe, Genel Beslenme Bilgisi, Ankara 1986.www.cicibebe.net www.mugaddi.com
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın