Hala bana hiç geçmiyormuş gibi görünen zamanın, nasıl bu kadar hızlı geçtiğine bir anlam veremesem ve bir yılı geride bıraktığımıza inanamasam da, Deniz'imin birinci yaş gününü kutladık. Ailemizin pastacısı Rapunzel, pastayı istediğim tarihte tatilde olacağını söyleyince biraz panik yaşadım çünkü yeni taşındığımız için burada şeker hamuru pastayı nasıl, kime yaptıracağımı, istediğim patiklerin bebek patiğinden ziyade asker postalına benzeyip benzemeyeceğini bilmiyordum. Neyse ki Bakırköy'den tanıyıp bildiğim, oğlumun 3. doğum günü pastasını yapan Seyran Pastanesi burada çok yakınımızda varmış, tarif ettim, istediğimden de şirin ve lezzetli bir pasta geldi pazar sabahı kapımıza.
İkinci şeker hamuru kurabiye denemem, Ada'nın diş buğdayında denediğim diş kurabiyelerden daha başarılı oldu.
İlk cupcake denemem de acemi işi ancak gayet başarılıydı. İki gece uykusuz süren hazırlıklardan sonra, kızımın bol çeşitli doğum günü masasını hazırladım.
Minik prensesim tam olarak neler döndüğünü pek anlamasa da kalabalıktan, aldığı hediyelerden ve gördüğü yoğun ilgiden pek memnun kaldı.
İlk doğum günü masasına ayrı bir özen gösteriyorum çünkü nereden uydurduğumu bilmediğim "masa bereketli olursa ömrü de bereketli olur" şeklinde bir inanışım var.
Kızımın ilk yaşı çok hızlı geçti. Taşınma stresi, okul arama stresi, iki çocuklu yaşama adaptasyon çabaları derken, çok fazla keyfini çıkartamadığımı düşünüyorum ilk yılımızın. Umarım bundan sonrasında her günün, her anın keyfini sürebiliriz..
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın