Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Kasım 08, 2013

Bunlar hep oyuncak lobisi!



Ada kreşe başladığında 2.5 yaşındaydı, öğretmeni "cuma oyuncak günümüz" demişti "o ne demek?" demiştim, "işte çocuklar en sevdikleri oyuncağı getirip arkadaşlarıyla paylaşıyor bu şekilde paylaşmayı öğreniyor" demişti. İçimden ben oğlumu tanıyorsam hayatta paylaşmaz oyuncak moyuncak demiştim ki zaten ilk oyuncak gününde okuldan suratı cırmalanmış şekilde gelmişti. Meğer arkadaşının oyuncağını çok beğenmiş ama ona kendi oyuncağını vermek istememiş, ikisiyle de kendi oynamak istediği için arıza çıkartmış, arkadaşı da oyuncağı bundan almaya çalışırken şiddet uygulamış, bizimki onu ittirmiş, ikisi de ağlayarak ellerindeki oyuncaktan olmuş, ders bitene kadar oyuncaklar dolabın üzerinde durmuş.

"Peki ne çıkarttın oğlum bundan?" demiştim
"Bana da o oyuncaktan almamız lazım" demişti.

Çocuk mantığı, çok fazla şey beklememek lazım tabii. Güzel güzel anlatmıştım, eğer elindeki oyuncağı bir süreliğine arkadaşına verirse, arkadaşının oyuncağı ile bir süreliğine oynayabileceğini ve direk ağzını havaya açıp ağlamaya başlamıştı, "ben bir süreliğine istemiyorum hep istiyorumBu şekilde yüzlerce oyuncak aldık, her oyuncak günü oyuncakçıda sonlandı ki bu arada Ada'nın o ana kadar zerre ilgisi olmayan robotlar, spidermanler, süpermenler falan da kaçtı arada.

Uyanık oğlum da her oyuncak gününde en sevdiği ve az sevdiği olmak üzere iki oyuncak götürmeyi, oyuncağını beğendiği arkadaşına az sevdiği oyuncağı verip onun elindekini almayı keşfetti.

Ada şimdi anaokuluna gidiyor, görüyorum ki birşey değişmemiş. Hala cuma günleri oyuncak günü, hala en sevdiği oyuncağın yanında kıyıp başkasına verebileceği bir oyuncak daha götürüyor ve hala diğer arkadaşının elinde ne görürse ısrarla onu bize satın aldırmaya çalışıyor.

Okulların oyuncakçılarla anlaşması mı vardır nedir bu ana-babaların bütçelerinden istedikleri bilmiyorum ancak ben "evladım mahrum kalmasın" basamağından "her istediğini elde edemeyeceğini öğrenmeli" basamağına geçtiğimden beri olan bütçeye değil benim sinirlerime oluyor. Almadığım her oyuncak bana yol, su, elektrik olarak (özellikle elektrik çok feci) dönüyor.

Eminim biraz düşününce çocuklara paylaşmayı öğretmenin daha kolay bir yolu bulunur. Anneyi çıldırtmayacak, aile bütçesine zarar vermeyecek. Ha tabi bunların arkasında oyuncak lobisi varsa onu bilemeyeceğim. Lobi işlerine kafam basmıyor.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın