Hemen her çocuklu ev gibi, bizim de pazar akşamının geleneksel yemeği balık. Ancak her çocuklu ev gibi bizim evde de pazar günleri çılgın bir hızla geçiyor. Eşim haftanın geri kalan altı günü çocuklarla vakit geçiremeyecek kadar yoğun çalıştığı için, pazar gününü öğleden sonraya kadar (pazarları da her çocuklu ev gibi sabahın yedisinde uyanıyoruz tabii) ailece kahvaltı yapma ve çocukları eğlendirme şeklinde planlıyoruz. Akşam üzerine doğru da haftalık alışveriş, çocukların banyosu, okul hazırlığı telaşı başlıyor. Hele kışın, günün nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Hemen akşam oluveriyor. Dolayısıyla hem pazar günü akşam yemeğinde balık yeyip hem o balığı ayıklamaya, kızartmaya vakit ayırmak bana çok da mantıklı gelmiyor. Özellikle kızarttıktan sonra mutfağı temizleme kısmı insanı depresyona sürüklüyor. Evdeki koku günlerce çıkmıyor. Bu yüzden evde balık yapmıyoruz. Balık dışarıda yenen bir yemek bizim için.
Beylikdüzü'ne taşındığımızda buranın meşhur mekanı Balıkçı Kenan'a gittik uzun süre. Sonra evce grip olduğumuz ve evden çıkamadığımız bir pazar akşamı yemek işini nasıl halledebileceğimiz konusundaki araştırmamız esnasında yemeksepeti.comdan balık siparişi verebileceğimizi keşfettik. Ba'balık ile de böyle tanıştık. Ve hastası olduk. Özellikle mısır ekmeğinin.
Ben hamsi tavayı çıtır çıtır seviyorum ve genellikle eve söylediğinde paketteki buğulanmanın da etkisiyle yumuşamış olarak geliyor. Ancak bu sefer yediğimiz hamsi tava tam benim sevdiğim gibi çıtır çıtırdı. Çerez gibi yedik. Deniz de ancak böyle olduğu zaman balık yiyor yoksa yumuşaklığından (diğer tüm etlerde olduğu gibi) tiksiniyor. Bu sayede Deniz de epeyce balık yemiş oldu. Midye dolması da oldukça başarılı. Bir de balık çorbasının efsane olduğunu öğrendim. Onu da bir sonraki siparişte ya da bizzat yerinde denemeyi planlıyorum. Mekanı gidip görme fırsatımız olmadı ne yazık ki.
Beylikdüzü'nde eve nereden balık söylenir, nereden balık yenir diye düşünüyorsanız Ba'balığı tavsiye ederim.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın