Çocukların algıları dış dünyaya açıldığında ilk ilgilerini çeken şey nedense Aydede! oluyor. "Ama Ay çok ama çok uzakta!" Gökyüzünde pırıl pırıl parlayan ve nedense her yerde onu takip eden bu beyaz şeyle ilgili sınırsız soru sorabilme kapasiteleri var çocukların. Bu nedenle 13. Ay civarında başlayan "bu ne?" nin kapsamı gökyüzüne döndüğünde Anna Milbourne imzalı bu harika kitap size çok yardımcı olabilir.
Tübitak'ın Popüler Bilim Kitapları serisinden olan Ay'da, minik astronotların Ay ile ilgili merakını hem giderecek hem de tetikleyecek türden bir kitap. Ay'a gitmenin nasıl bir şey olabileceğini sorarak başlayan bu kitap ebeveyne kitabı okumayı bir süreliğine bırakıp çocuğuyla hayal kurmak için bir fırsat veriyor. Sahi Ay'a gitmek nasıl bir şey olurdu dersiniz?
Ay'a gidenlere astronot dendiği, Ay'a gitmenin dört gün sürdüğü, Ay'ın gökyüzünden bile daha yukarıda (!) olduğu gibi kadim bilgiler veren kitabı okurken bir de roket fırlatacaksınız Ay'a.
Ay'da hava olmadığını söylediğiniz çocuğunuz eğer dört yaşından büyükse "peki o zaman boşlukta ne var?" gibi felsefi sorular yöneltebilir, dikkat! Ama cevabı zaten kitapta var. Boşluk. Ve toz.
Ay'da yüzer gibi yüründüğünü, taş örnekleri toplandığını ve çok kolay sıçrandığını duyduktan sonra evdeki, sokaktaki her yer onun için Ay yüzeyi olacak tabii. Bir de işin bu kısmı var.
Benji Davies'in resimleri, Anna Milbourne'nin anlatımı ve Özlem Özbal'ın çevirisi ile Ay'da haftada en az iki kez okuyacağınız kitaplardan olacak. Yaşı kaç olursa olsun.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Fikrinizi paylaşın